Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, muhalefet partilerinin ‘laiklik‘ tenkitlerine karşılık verdi ve “CHP’nin mevcut idaresi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar. Ya da inkar ediyorlar” dedi.
Bakan Tekin laiklik konusunda “Sizin anladığınız laik şu; 1940’lı yılları hatırlayın, mescitlerin kapısına kilit vurmak, mescitleri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur’an’ı Kerim öğrenmesini yasaklamak” ifadelerini kullanmıştı.
Yusuf Tekin’den laiklik tenkitlerine yanıt:
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2008 yılında anayasada başörtüsü ile ilgili yapılan düzenlemeleri CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığını hatırlatarak “CHP’nin mevcut idaresi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar yada inkar ediyorlar” dedi.
AK Parti ve MHP’nin oylarıyla anayasanın 42. hususunda bir düzenleme yapıldığını ve bu düzenleme sayesinde başörtüsünün önünün açıldığını tabir eden Tekin CHP’lin değişikliği anayasa mahkemesine taşıdığını hatırlattı. Tekin “Bütçe görüşmelerinde bilhassa dini inanç ve ibadet hürriyeti bağlamında Adalet ve Kalkınma Partisi uygulamalarının üniversal laiklik uygulamasıyla bağdaştığını örtüştüğünü lakin bunu eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi idaresinin laiklik algısının Türkiye’ye mahsus, kendine has özgürlükçü olmayan bir laiklik anlayışı olduğunu tez ettim. Bunu da örnekleriyle söyledim. Artık o günden beri toplumsal medyada CHP sözcülerinin tamamı açıklama yapıyorlar. Ben bu açıklamalardan şunu anlıyorum. CHP’nin mevcut idaresi kendi tarihleriyle ilgili hiçbir şey bilmiyorlar ya da inkar ediyorlar. Artık bunu görünce o vakit diğer bir şey daha söyleyeyim onlara. 2008 yılında AK Parti çok değerli bir anayasa değişikliği yaptı. Anayasanın 42. unsurunda başörtüsüne diye bilinen bir maddeyi bugün Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’yle bir arada yaklaşık 350 milletvekilinin teklifiyle bir anayasa değişikliği gündeme geldi. Anayasanın 42. hususuna kozmik laiklikle bağdaşan ve dini inanç ibadetleri sebebiyle eğitim öğretim hakkı engellenen başörtülü kardeşlerimizin eğitim öğretim alabilmesini özgürce alabilmesini sağlayacak bir düzenleme yaptık. 2008 Şubat ayındaki bu değişikliği Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. İptal talebiyle. Artık eski 1940’lı yılları hatırlamıyorlar. Hatırlamak istemiyorlar. Oralara hatırlattığım için çok rahatsız oluyorlar. Huzurları bozuluyor adeta” dedi.
‘Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışıyla benimkinin örtüşmesi mümkün mü?’
Başörtüsü konusunda yapılan anayasal düzenlemeyi CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gönderirken nedenlerden 3 adedini örnek olarak gösteren Bakan Tekin “Şimdi 2008’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne başörtüsüyle ilgili iptal müracaatının münasebetlerine bir bakalım. Başörtüsünün başörtüsüne özgürlük getiren düzenlemenin anayasaya muhalif olduğunu niçin argüman etmişler? 3 tane ana münasebetleri var. 1’incisi diyorlar ki toplumun huzuru ve ulusal dayanışma yani anayasanın birinci 3 hususundaki kavramsallaştırmalara başvuruyorlar. Başörtüsüne özgürlük getirmek, toplumun huzurunu bozar diyorlar. 2’ncisi başörtüsüne özgürlük getirmek anayasanın başlangıç kısmında tabir edilen genel ruha terstir. 3’üncüsü de diyorlar ki anayasada tanımlanan anayasanın birinci üç hususunda yer verilen laiklik unsuruna alışılmamıştır. Artık ben merak ediyorum. 2008 yılında başörtüsünün anayasanın laiklik unsuruna karşıt olduğunu tez eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin laiklik anlayışıyla benimkinin örtüşmesi mümkün mü? Ya da Anadolu beşerinin laiklik anlayışının örtüşmesi mümkün mü?” dedi.
‘LGBT’yi savunmak buralara karşıt değil mi acaba’
Kendisini eleştirenlere anayasanın birinci 3 unsurundan yola çıkarak ‘LGBT’yle bir arada hareket etmek, buralara muhalif değil mi sanki?’ sorusuyla karşılık veren Bakan Tekin “Ben şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu söylemimizi eleştiren, AK Parti’nin bu manada yaptığı özgürleştirici atılımları eleştiren şahıslara bir soru sormak istiyorum o vakit. İnsanların, çocuklarının, kızlarının başlarını örterek okuması anayasanın birinci üç hususunu ve başlangıç kısmına karşıt da üniter devleti tartışmaya açan bir siyasi partiyle koalisyon yapmak anayasanın birinci üç hususuna ters mıdır, değil midir? Mantıklı olarak daha diğer bir şey söylemek istiyorum. Anayasanın başlangıç kısmında vurgu yapılan Türk toplumsal geleneklerin ve anayasa mahkemesine açtıkları iptal davasında referans gösterdikleri toplumun huzuru sözünü madem çok önemsiyorsunuz, LGBT’yi savunmak buralara alışılmamış değil mi sanki? LGBT’yle bir arada hareket etmek, buralara ters değil mi acaba? Artık buradan hareketle bir sürü tenkit yapıyorlar. Anayasanın başlangıç kısmının sonu diyor ki ‘Bu anayasayı demokrasi aşığı Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ediyorum’ diyor. Ben işte oyum arkadaşlar. Ben demokrasi aşığı vatan ve millet sevdalısı Türk evladıyım. O yüzden de Türk vatandaşlarının, Türk insanlarının temel hak ve hürriyetlerini vefatına savunacağım. Sizin kıymetlerinizi, sizin geleneklerinizi, benim içinden çıktığım toplumun klasik yapısını, geleneklerini çocuklarımıza gelecek nesillerimize öğretebilmek için, ulusal birlik ve beraberliğimizi, gelecek nesil çocuklarımızın savunmasını sağlamak için, örtümüze, adetlerimize sahip çıkan bir toplum yetiştirebilmek için ve üniter devlet yapımıza, bağımsızlığa demokrasimize, cumhuriyetimize sahip çıkabilecek bir nesil yetiştirilsin diye bu çabayı yürütmeye devam edeceğim” halinde konuştu.