CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le görüşmesinin akabinde açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisine randevu vermeyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘ye seslenerek ‘Randevumuzu yineliyorum” dedi.
Belediyeler Birliği encümen toplantısında aldıkları kararları Özel’le paylaştıklarını söyleyen İmamoğlu, “Kayyum uygulamalarının Türkiye’nin demokrasisi ismine çok utanç verici olduğunu, bu uygulamaların ülkemizdeki başta iktisat olmak üzere birçok sorunun temeli olduğuna yönelik hislerimizi lisana getirdik. Bunun tahlilinin Meclis’te olabileceğini, bütün siyasi partilerle de görüşme yapacağımızı ve bu hususta Türkiye Belediyeler Birliği olarak teklifimizin olduğunu, kendileriyle paylaşmak istediğimizi, bunun kanun çerçevesinde Meclis’te bir çalışmayla teminat altına alınması gerektiğini lisana getirdik. Kendisi de Küme Başkanvekillerini görevlendirdi. Türkiye Belediyeler Birliği yapacağımız çalışmayı kendilerine ileteceğiz. Sürecin takipçisi olacaklarını söylediler” diye konuştu.
‘Biz nezaketi iyi biliriz’
MHP Genel Başkanı Bahçeli kendisinin randevu talebine ‘İmamoğlu siyasetini tasvip etmiyorum. Bu istismara MHP’yi bulaştırmak isteyebilirler. Bu nedenle dikkatli davranıyorum‘ kelamlarıyla ilgili İmamoğlu şunları söyledi:
“Açıkçası biz istismar diye bir kelimeyi bırakın ruhumuzdan yakın etrafımızdan bile geçirmeyiz. İnanç içerisinde, ahlaklı, faziletli, yalnızca siyaset değil, kişilik olarak da hayatımızı buna adamış yoldayız. Biz nezaketi yeterli biliriz. Randevu talep ettiğimiz yere girip, çıkmayı düzgün biliriz. Bu bizim ailemizde, de şahsî hayatımızda da siyaset kültürümüzde de, CHP kültüründe de var olan bir şeydir. O bakımdan şahsî fikridir. Lakin asla bize ne yapışır ne dokunur. Siyaset üslubumu beğenmeme şahsî fikridir. Ama gönül isterdi ki buluşalım, görüşelim. Zira sonuçta TBMM çatısı altında bütün mahallî idareleri temsil eden Türkiye Belediyeler Birliği Lideri olarak, haksızlığa uğradığında MHP’li Belediye Liderlerini savunacak kurum olan Türkiye Belediyeler Birliğinin herkesin hakkını teminat altına alma teşebbüsüdür. Randevumuzu yineliyorum.”