Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, görüşme sonrası ortak basın toplantısını düzenledi. Hakan Fidan, ‘bölgedeki inanılmaz gelişmeler‘ doğrultusunda İranlı mevkidaşı ile görüştüklerini açıkladı. İran’la olan ikili bağlantıların geliştirileceğini söyleyen ve sınırdaki vilayetleri bir ticaret merkezine çevirmek istediklerini söyleyen Fidan, bölgedeki hudut kapı ve ulaştırma sınırlarını, alt yapı teşebbüslerini başlatmanın gerekli olduğunu tabir etti.
Bakan ayrıca Türkiye ve İran’ın teröre karşı bir arada çalıştığını da ekledi. PKK ve YPG’nin bölgeden defedilmesi konusunda iki ülkenin mutabık olduğunu söyleyen Fidan, bir arada daha fazla çalışacaklarını söyledi.
Fidan ayrıyeten Lübnan – İsrail ortasında yapılan ateşkes anlaşmasından da şad olduklarını lisana getirdi.
‘Türkiye, istikrarsız ortamdan yükselmeye çalışan terör örgütlerine müsaade vermeyecek’
Suriye’deki olayların dış müdahale ile açıklanamayacağını söyleyen Fidan, “Astana süreci, bölgedeki sıcak çatışmaların durmasını sağlamıştı. Böylelikle rejimin muhalefetle angajmanını ilerletilmesi hedeflemiştik. Suriye’de çatışmaların tekrar başlamasının sebebi, bu 13 yılı aşkın müddettir devam eden durumun çözülmemiş olmasıdır. Muhalefetin yasal taleblerinin reddedilmesi ve rejimin siyasi sürece samimi bir formda dahil olmaması yanılgıydı.
Son olarak sivillere karşı taarruzların yapılması iç savaşı tekrar ateşledi. Taraflar, uzlaşı sağlamalıdır. Türkiye, gereken katkıyı yapmaya hazırdır. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunmasını destekleyeceğiz. Türkiye, istikrarsız ortamdan yükselmeye çalışan terör örgütlerine müsaade vermeyecek” diye konuştu.
İran Dışişleri Bakanı Arakçi ise, Suriye’deki terör örgütlerinin İsrail ve ABD tarafından desteklendiğini ve İran’ın teröre karşı Suriye hükümetini desteklemeye devam edeceğini açıkladı. İsrail’in ‘direnişe’ karşı Lübnan’da yenilmesi akabinde artık de katliamlarını unutmak için Suriye’de olaylar çıkarttığını söyleyen Arakçi, şöyle konuştu:
Suriye’deki kümelerin Halep’e taarruz gerçekleştirmesi kaygı vericidir. Bu durum yalnızca Suriye’yi değil bölge ülkelerini de ekleyecektir. Bunu da asıl destekleyen Siyonizm’dir. Bunu unutmamak gerekiyor. Biz bugün Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü ve Astana sürecini tekrar ele aldık. Bu hususta fikir birliğine sahibiz. Bir sonrası Astana sürecinin toplantısının yapılmasını destekliyoruz.
Suriye’de, tekrar terör örgütlerinin merkezi haline gelmemesi gerekiyor. Bu bir siyonizm projesidir ve bizler komşu ülkeler olarak süratli teşebbüslerde bulunmalıyız. Biz, İran İslam Cumhuriyeti olarak Suriye’ye kesin takviye veriyoruz. Bölgede barış ve istikrarın korunması ismine, Suriye çok değerli bir yer tutuyor.
Diğer bölge ülkeleri ile de buluşup barışı sağlamaya çalışacağız. Türkiye ile tertipli ve âlâ bir bağlantımız var.
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Fidan, “Geçtiğimiz yıllardaki sürecin barışa ulaşmasını çok istedik. Cumhurbaşkanımız da en üst düzeyde bunu sağlamaya çalıştı. Ancak muhalefet ve rejim ortasında büyük farklar var. Yakın vakitte tekrar bir Astana sürecini yürüteceğiz, Rus ve İranlı mevkidaşlarımız ile. İç savaşın devam etmesini muhakkak istemiyoruz ve bir yandan terör örgütlerinin rastgele bir taban kazanmaması için her şeyi yapıyoruz. Bu istikamette çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.