Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Genel Kurulu’nda Güç ve Doğal Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ve Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerine katılarak milletvekillerine sunum yaptı.
Nükleer gücün arz güvenliği ve iklim amaçları açısından değerine değinen Bayraktar, “Bu nedenle ülkemizin 70 yıllık nükleer güç hayalini Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle gerçeği dönüştürüyoruz. Dünyadaki en büyük nükleer güç santral şantiyesi olan Akkuyu’da tüm ulusal ve milletlerarası güvenlik standartlarına uygun olarak dört nükleer reaktörün inşası tıpkı anda devam ediyor” dedi.
Santralin birinci ünitesinin en kısa vakitte tüm engellemelere karşın devreye alınacağını belirten Bakan Bayraktar, şu cümleleri kaydetti:
Akkuyu alanında şu anda 30 binin üzerinde insan çalışıyor. Santral büsbütün devreye alındığında da 4 bin şahsa daima bir biçimde istihdam sağlayacak. Başka taraftan Sinop ve Trakya Nükleer Güç Santrali projelerimiz ve küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Nükleer güç bölümünde faaliyet gösteren kuruluşlarımız kısa bir mühlet içinde memleketler arası seviyede yetkililik kazanmalıdır.
‘Şırnak’ın ismi artık terörle değil, üretimle, istihdamla ve kalkınmayla anılmaktadır’
Petrol konusunda Bayraktar, “En kıymetli ithalat kalemlerimizden biri olan petrolde ise şiddetli bir coğrafyada bir vakitler terör lafı var. Gidilemeyen, girilemeyen Şırnak Gabar’da Cumhuriyet tarihimizin en büyük petrol rezervini, bu keşifle birlikte Şırnak’ın ismi artık terörle değil, üretimle, istihdamla ve kalkınmayla anılmaktadır. Gabar’da üretimin arttırılması ve yeni alanlarda arama çalışmaları için Ankara’dan İzmir’e kadar bir aralığa denk gelen toplam 540 kilometre yol yaptı. Buradaki üretimimizi son bir yıl içerisinde 2.5 kat arttırarak bugün itibariyle 61 bin var. Sondaj faaliyetlerimizi devam ettirerek 2025 yılında 145 yeni sondaj yapmayı hedefliyoruz. Gabar alanıyla birlikte yurt içi ve yurt dışında ulaştığımız 160 bin varil üzerindeki günlük üretimimizle 6.4 milyon aracın gereksinimini karşılayabiliyoruz” dedi.
‘Madenciliğin etrafla, tabiatla ilgili boyutunu asla göz arkası etmiyoruz’
Bayraktar, madencilik yatırımlarının bilhassa ilgili lokal iktisada değerli bir katkı sağladığını söyleyerek, “İstihdam oluşturur ve toplumsal refahı arttırır. Bugün madencilik kesimi olarak biz 155 bin işçimizle büyük bir aileyiz. Madenlerimizin emniyetli ve sürdürülebilir bir biçimde işletilmesini temin edebilmek için arama faaliyetlerinden üretim süreçlerine kadar her basamakta radar, sonar, drone, elektronik takip ve dijital ikaz sistemleri üzere farklı teknolojileri kullanarak kapsamlı kontroller yapıyoruz. Bu çerçevede 2024 Kasım sonu itibariyle yaptığımız kontrol sayısı 8 bin 546’ya ulaştı. İnşallah yıl sonuna kadar yaklaşık 9 bin saha kontrolü gerçekleştirmiş olacağız. Faaliyeti tamamlanan maden alanlarının rehabilite edilmesi temel öncelik onlarımızdan bir tanesi. Madenciliğin etrafla, tabiatla ilgili boyutunu asla göz gerisi etmiyoruz. Aslında bunu yalnızca bugünün sorumluluğu değil tıpkı vakitte gelecek jenerasyonları olan bir borç olarak görüyoruz. Onun için etrafla uyumlu, etrafa karşın değil, etrafla birlikte madencilik anlayışını benimsiyoruz. Madencilik faaliyetlerinin sonlandırıldığı alanları yine tabiata kazandırıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar 45 vilayette 9 bin hektar rehabilitasyon alımına 21 milyon ağaç diktik. Madencilik dalımızın gayri safi yurt dışı hasta içindeki yeri 20 yıl içinde bugünkü fiyatlarla 65 milyar liradan 270 milyar liraya yıllık maden ihracatımızı ise aynı sürede AK Parti iktidarları devrinde 7 kat artırarak 5.7 milyar dolara yükselttik” tabirlerini kullandı.