Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Assos’un yakınlarında bulunan Çamkalabak köyüne taş ocağı kurulmak istenirken planlanan alana “ÇED gerekli değildir” kararı verildi. Belirlenen alan içinde hem eşsiz bir çam ormanı hem de Tuzla Çayı bulunuyor. Yerliler bu kararı durdurmak için imza kampanyası ve bölgede nöbet tutmaya başladı. Taş ocağı durdurulmazsa ne olur? Köylüler ne istiyor? Köylülerin gayreti nasıl devam ediyor?
‘Buraya birinci görüşte aşık oldum artık bu cenneti korumak istiyorum’
Assos Çamkalabak Köyü Ormanını ve Tuzla Çayını Muhafaza Platformu Temsilcisi Çamkalabak köyüne birinci görüşte aşık olduğunu ve bu cenneti korumak istediğini belirtti:
“Ben çocukken niçin bizim köyümüz yok, tatillerde arkadaşlarım köylerine gidiyor, bizim köyümüz yok gidemiyoruz diye daima ağlardım. Hoş okullarda okudum, âlâ bir meslek sahibi oldum. Köy hasretim hiç dinmedi. Yıllarca çalışıp para biriktirdim. Sonunda 40 yaşımda kendi köyümü bulmaya ve çalışırken tatillerde, emekli olunca ölünceye kadar yaşamak istediğim köyümü aradım. Çok aradım. Sonunda Çamkalabak Köyü Çamiçi Mahallesini buldum. Buraya birinci görüşte aşık oldum. Otantik köy konutları, etrafını saran orman, çabucak 1km. aşağıdan akan Tuzla Çayı, orman içinde süper kayalar ve Tuzla Çayını onlarca metre yüksekten gören kayalar. Her tatili iple çeker oldum, buraya yıkılan eski meskenlerin taşlarından klâsik mimaride taş mesken hayalleri kurdum. Ta ki bir ay önceye kadar. Taş ocağı haberi geldi. İnanın çok üzüldüm. Bölgeye benim üzere kaç hayalle gelen çok kentli var. Hepimiz çok üzgünüz. Bir platform kurduk ve taş ocağını istemiyoruz. Hayallerimizi, bu cenneti korumak istiyoruz.“
Assos taş ocağı durdurulmazsa ne olur?
Platform temsilcisi, taş ocağının durdurulmazsa bölgede bilhassa ormanların ve Tuzla Çayı’na dökülen çok sayıda derenin yok olacağını söylerken bölgede hayvancılığın ve tarımın verimliliğinin büyük ölçüde düşeceğini belirtti. Ayrıyeten bölgedeki köylerde yaşayan insanların sıhhatlerini bozacağını da ekledi.
Çamkalabak Köyü sakinleri ne istiyor?
Assos Çamkalabak Köyü Ormanını ve Tuzla Çayını Müdafaa Platformu Temsilcisi taş ocağının faaliyetinin durdurulmasını, verilen tüm müsaade ve ruhsatların iptalini talep etti.
‘Köylüyü yalnız sandılar, sesi çıkmaz sandılar lakin yanıldılar’
Platform temsilcisi, hem platform üyelerinin hem Çamkalabak köyü sakinlerinin gayrete devam edeceklerini belirtirken bu vakte kadar yaptıklarını şöyle sıraladı:
“Mücadelemiz öncelikle sesimizi duyurmak ve halkı daha fazla bilgilendirmektir. Birinci buluşmamızı yaptık, ikinciyi de birkaç ay içinde planlıyoruz. Bu bölgede köylü var lakin artık kentli de çok var. Birden fazla İstanbul’dan pek çok kişi bu bölgenin tabiatı ve huzuru için buradan bahçe aldı, konut aldı. Köylüden çok kentli oldu burada arsa sahibi. Hiçbirimiz, yalnızca bizim köy değil, etraf köyler de istemiyor. Çünkü taş ocağı çok geniş bölgeyi olumsuz etkileyecek. Köylüyü yalnız sandılar, sesi çıkmaz sandılar lakin yanıldılar. Köyümüz, ormanımız, Tuzla Çayımız sahipsiz değildir.”
“Komşu köyden ve bizim köyden iki farklı yerden davalar açıldı. Toplumsal medyada sayfamız var, her gün sistemli paylaşım yapıyoruz. Epey yeni aslında bu sayfa. 1 Kasım 2024’de açtık. Bu 19 günde gönderilerimiz yeni sayıyı veriyorum tam 127027 sefer görüntülendi. 7 Kasım 2024’de imza kampanyası başlattık. 10 günde 10.000 imza oldu. Bugün ise son sayı 10695 imzamız var. Her gün artıyor, yüzlerce kişi imzalıyor. CİMER’e bölge insanları farklı farklı bireyler birden çok defa yazdık, sonucun değişmesini bekliyoruz.”
